İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UZMANI

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UZMANI .0535 262 47 62

İSG UZMANINA İHTİYACINIZ VARSA ARAYINIZ

OSGB KURMAK İSTEYEN İŞYERLERİ YADA FABRİKASINDA İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI İHTİYACI OALN İŞLETMELER

İÇİN GEREKEN SAAT KADAR  DANIŞMANLIK VERİLİR…

B VE C SINIFI İŞYERLERİ İÇİN…

akbel321@hotmail.com…..

Makine Mühendisi…

İş güvenliği uzmanlarının görevleri ….

  •  İş güvenliği uzmanlarının görevleriRehberlik ve danışmanlık;
    • İşyerinde yapılan çalışmalar ve yapılacak değişikliklerle ilgili olarak tasarım, makine ve diğer teçhizatın durumu, bakımı, seçimi ve kullanılan maddeler de dâhil olmak üzere işin planlanması, organizasyonu ve uygulanması, kişisel koruyucu donanımların seçimi, temini, kullanımı, bakımı, muhafazası ve test edilmesi konularının, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına ve genel iş güvenliği kurallarına uygun olarak sürdürülmesini sağlamak için işverene tavsiyelerde bulunmak.

    Risk değerlendirmesi;

    • Risk değerlendirmesinin yapılmasını sağlamak; gerekli çalışmaları planlayarak alınacak sağlık ve güvenlik önlemleri konusunda işverene önerilerde bulunmak ve takibini yapmak.

    Çalışma ortamı gözetimi;

  • Çalışma ortamının gözetimini yapmak, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği yönünden yapılması gereken periyodik bakım, kontrol ve ölçümleri planlamak ve uygulanmasını kontrol etmek.
  • İşyerinde kaza, yangın veya patlamaların önlenmesi için mevzuata uygun çalışmalar yapmak ve uygulamaları takip etmek; doğal afet, kaza, yangın veya patlama gibi durumlar için acil durum planlarının hazırlanmasını sağlamak, periyodik olarak eğitimleri ve tatbikatları yaptırmak, acil durum planı doğrultusunda hareket edilmesini sağlamak.

Eğitim, bilgilendirme ve kayıt;

  • İş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini ilgili mevzuata uygun olarak planlamak ve uygulamak.
  • Çalışma ortamının gözetimi ile ilgili çalışmaları kaydetmek ve yıllık değerlendirme raporunu işyeri hekimi ile işbirliği yaparak hazırlamak.

 

İlgili birimlerle işbirliği;

  • İşyeri hekimi ile işbirliği yaparak iş kazaları ve meslek hastalıkları ile ilgili değerlendirme yapmak, tehlikeli olayın tekrarlanmaması için inceleme ve araştırma yaparak gerekli önleyici faaliyet planlarını hazırlamak ve uygulamaların takibini yapmak.
  • İşyeri hekimi ile işbirliği yaparak yıllık çalışma planını hazırlamak.

İBRAHİM IŞIKLI / (İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ AÇISINDAN )SOSYAL GÜVENLİK VE İŞ HUKUKU

İBRAHİM IŞIKLI / SOSYAL GÜVENLİK VE İŞ HUKUKU

Kadın sigortalıların doğum borçlanması

Sosyal güvenlik reformu ile getirilen yeniliklerden birisi de doğum borçlanması olup, uygulamada ciddi sorunlar yaşansa da çalışan kadınlara yönelik sağlanan önemli bir haktır. SGK uygulamasında, sigortalılık öncesi doğumları borçlanma hakkı verilmemekte olup, bu da önemli bir mağduriyet ve hak kaybına sebep olmaktadır.

5510 sayılı Kanun’un 41’inci maddesinin (a) bendine göre 4/a kapsamındaki kadın sigortalıların doğum nedeniyle çalışamadıkları en fazla iki defa olmak üzere ikişer yıllık sürelerinin borçlandırılmasında sigortalının doğumdan önce 4/a kapsamında tescil edilmiş olması (SSK sigortalısı) ve adına kısa yada uzun vadeli sigorta kolları yönünden prim ödenmiş olması yeterli sayılacaktır.

Her ne kadar SGK uygulama ilk başladığında doğumun çalıştığı işinden ayrıldıktan sonra 300 gün içinde gerçekleşmesi şartı aramış ise de, bu uygulamanın hatalı ve yanlış olduğu yargı kararlarıyla ortaya çıktıktan sonra SGK uygulama değişikliğine giderek çalıştığı işinden ayrıldıktan sonra 300 gün içinde gerçekleşmesi şartını kaldırmıştır. Doğum borçlanması talebinde bulunan kadın sigortalının işvereninden belge istenilmeyecek tespit SGK kayıtlarından yapılacaktır. Borçlanılarak hizmetten saydırılan süre sigortalılık süresinin hesabında, primi ödenen süre de prim ödeme gün sayısının hesabında dikkate alınır.

Doğum borçlanması talebinde bulunan kadın sigortalıların doğum yaptığı tarihten sonra adına primi ödenmiş süreler borçlanma hesabında dikkate alınmayacak, doğum borçlanması yapılacak sürede çocuğun vefat etmesi halinde vefat tarihine kadar olan süreler borçlandırılacaktır.

İlk doğumunu yaptıktan sonra iki yıl dolmadan ikinci doğumunu yapan kadın sigortalı,ilk doğumdan ikinci doğuma kadar geçen süre ile ikinci doğum için borçlanabileceği iki yıllık sürenin toplamı kadar geçen süreyi borçlanabilecektir.
****
Doğum borçlanmasından yararlanabilecekler

– Doğumdan önce 4/I-a sigortalısı olmayanlar borçlanma yapamazlar.
– Doğumdan önceki son sigortalılık türü 4/a olan kadınlar doğum borçlanması yapabilir. 1 Ekim 2008 tarihinden önce isteğe bağlı SSK sigortalısı olanlar doğum borçlanması yapabilir ancak 1 Ekim 2008 sonrası isteğe bağlı (4/b) sigortalıları doğum borçlanması yapamazlar.
– Doğumdan önce son sigortalılık türünün 4/b veya 4/c olması halinde doğum borçlanması yapılamayacağı gibi 2925 sayılı Kanun’a tabi tarım sigortalıları da doğum borçlanması yapamazlar.
– Doğum borçlanması iki çocukla ve en fazla 1440 günle sınırlıdır. Doğum borçlanması talebi kabul edilen kadın sigortalının iki yıllık borçlanma süresi içinde zorunlu sigortalı hizmetlerinin olması halinde zorunlu sigortalılık süreleri borçlanma sürelerinden düşülecektir.
– Doğum borçlanması yapmak için 18 yaş sınırlaması yok. 18 yaşından küçük kadınlar da doğum borçlanması yapabilir.
– Çıraklığı nedeniyle 506 sayılı Kanun kapsamında tescili yapılan ve sonrasında doğum yapan kadınlar doğum borçlanması yapabilir.
– Doğumdan önceki son sigortalılık statüsünün 506 sayılı Kanun’un geçici 20’nci maddesi kapsamındaki sandık olması halinde, SGK doğum borçlanması yapılması talebini kabul etmemektedir.
****
Doğum borçlanmasının tutarı

Doğum borçlanmaları, borçlanma yapan sigortalının en son sigortalılık statüsüne göre belirlenmektedir. Özellikle doğum borçlanmalarında, borçlanılan sürelere ait sigortalılık statüsünün belirlenmesinde son sigortalılık statüsüne bakılması, sigortalılık tür değiştirmelerini hızlandıracaktır.

İnsanlar salt borçlandığı süreler 4/a sigortalılık statüsünde sayılsın diye işyerlerini bir yakınına devredecek, isteğe bağlı sigortalılarsa, sigortalıklarını sonlandıracak, sonrasında bir yerde en azından kısa bir süre 4/a sigortalısı olarak çalıştıktan sonra borçlanma başvurusu yapacaklardır.

4/a ve 4/b kapsamında sigortalı olanların borçlanma tutarları kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep tarihindeki prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın yüzde 32’si üzerinden hesaplanacak primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri şartı ile borçlandırılarak, borçlandırılan süreleri sigortalılıklarına sayılır. Bu nedenle borçlanma talep dilekçesine borçlanmaya esas günlük sigorta primine esas kazanç miktarı da mutlaka yazılmalıdır. Asgari ücretten borçlanma yapanlar için bugün itibariyle borçlanma yapacakları her bir ay için 300.96 TL ödenmesi gerekecektir.

RESUL KURT / ( İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ AÇISINDAN )İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK

DÜNYA GAZETESİ – RESUL KURT / İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK – 30 Kasım 2012 Cuma 09:10

Sağlığı ve Güvenliği Kurulu kurdunuz mu?

1981 tarihli İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına İlişkin 155 sayılı ILO Sözleşmesi’nin Türkiye tarafından 7.1.2004 tarih ve 5038 sayılı Kanun’la onaylanması kabul edilmiş ve aynı şekilde 1985 tarihli İş Sağlığı ve Hizmetlerine İlişkin 161 sayılı ILO Sözleşmesi’nin de 7.1.2004 tarih ve 5039 sayılı Kanun’la onaylanması uygun görülmüştür.

İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin çeşitli kanunlarda yapılan düzenlemelerin dağınık ve sistemli olmamasından dolayı, bu konuya ilişkin düzenlemelerin özel bir yasada alınması ihtiyacını doğurmuş ve nihai olarak 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile işverenlerin yükümlülükleri ve sorumlulukları ile iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin mevzuat tek elde toplanmıştır. İşçi çalıştıran işyerlerinin içinde bulundukları tehlike sınıfına bağlı olarak alınması gereken önlemler için geçiş tarihleri belirlenmiş olup, bu kapsama sigortalı olarak kendi bünyesinde kapıcı, güvenlik görevlisi, yönetici gibi personelleri çalıştıran apartmanlar da alınmıştır.

İş sağlığı ve güvenliği literatüründe isabetli bir özdeyiş vardır; “Önleme işyerinden başlar.” Gerçekten, iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınabilecek tüm önlemler içinde belki de en önemlisi işyerinin bu konuda iyi bir biçimde örgütlenmesidir. İş sağlığı ve güvenliği kurulları işyerinin bu konuda örgütlenmesinin en önemli unsurunu oluştururlar.

Elli ve daha fazla çalışanı bulunan ve altı aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde işveren, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarda bulunmak üzere bir kurul oluşturmak zorundadır. İşveren bu kurulun kararlarını uygular.

Kanun koyucu, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu halleri özel olarak düzenlemiş, bir nev’i asıl işveren ve alt işvereni bir tek işyeri gibi değerlendirerek iş sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturma sınırı olan elli kişilik çalışan sayısını bu iki işverenin toplamı üzerinden belirlemiştir. Altı aydan fazla süren asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu hallerde;

a) Asıl işveren ve alt işveren tarafından ayrı ayrı kurul oluşturulmuş ise, faaliyetlerin yürütülmesi ve kararların uygulanması konusunda işbirliği ve koordinasyon asıl işverence sağlanacaktır.
b) Asıl işveren tarafından kurul oluşturulmuş ise, kurul oluşturması gerekmeyen alt işveren koordinasyonu sağlamak üzere vekaleten yetkili bir temsilci atayacaktır.
c) Asıl işverenin işyerinde kurul oluşturması gerekmiyorsa, bu durumda asıl işveren alt işverenin oluşturduğu kurula vekaleten yetkili bir temsilci atayacaktır.
d) Kurul oluşturması gerekmeyen alt işveren ve asıl işverenin çalışan sayılarının toplamı elliden fazla ise, bu durumda koordinasyonu asıl işverenin yapması kaydıyla asıl işveren ve alt işveren tarafından birlikte bir kurul oluşturulur.
e) Aynı çalışma alanında birden fazla işverenin bulunması ve bu işverenlerce birden fazla kurulun oluşturulması halinde ise işverenler birbirlerinin çalışmalarını etkileyebilecek kurul kararları hakkında diğer işverenleri bilgilendirmek zorundadır.
İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği açısından, sağlığını bozacak veya vücut bütünlüğünü tehlikeye sokacak yakın, acil ve hayati bir tehlike ile karşı karşıya kalan işçi, iş sağlığı ve güvenliği kuruluna başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir.
*********
İş kazalarının bildirimi

İşveren, iş kazası ve meslek hastalıklarının kaydını tutarak bunlara ait raporları düzenlemek zorundadır. Ayrıca yaralanma veya ölüme neden olmadığı halde işyerinin ya da iş ekipmanının zarara uğramasına yol açan veya yol açma potansiyeli bulunan olayları da inceleyerek bunlarla ilgili raporları da düzenlemelidir.

İş kazalarının kazadan sonraki üç işgünü içerisinde, meslek hastalıklarının ise işverene bildirildiği tarihten itibaren yine üç işgünü içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmesi zorunludur.

01.01.2013 tarihinden itibaren iş kazalarını Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerine bildirmeye gerek kalmayacak olup, bu tarihten itibaren sadece SGK’ya bildirilmesi yeterli olacaktı